GALLİLER BURASI SİZİN YERİNİZ
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Arama
 
 

Sonuç :
 


Rechercher çıkıntı araştırma

En son konular
» Boğa
Spor Dalları-2 EmptyCuma 9 Ocak 2009 - 20:19 tarafından clementine

» ....
Spor Dalları-2 EmptyPaz 23 Kas. 2008 - 20:37 tarafından karakol

» Tuvalet Konuşmaları
Spor Dalları-2 EmptyPaz 16 Kas. 2008 - 15:35 tarafından aligazian

» Cehennem Sloganları
Spor Dalları-2 EmptyC.tesi 15 Kas. 2008 - 23:21 tarafından aligazian

» Karınca
Spor Dalları-2 EmptyPtsi 10 Kas. 2008 - 20:58 tarafından aligazian

» PES 2009
Spor Dalları-2 EmptyPaz 9 Kas. 2008 - 15:49 tarafından aligazian

» Atmosferde süper sera gazı
Spor Dalları-2 EmptyC.tesi 8 Kas. 2008 - 16:25 tarafından dahidebullu

» HIV virüsü tek bir hücrede bile hayatta kalabiliyor
Spor Dalları-2 EmptyC.tesi 8 Kas. 2008 - 16:23 tarafından dahidebullu

» Küresel ısınmayı durduran kaya
Spor Dalları-2 EmptyC.tesi 8 Kas. 2008 - 16:21 tarafından dahidebullu

Mayıs 2024
PtsiSalıÇarş.Perş.CumaC.tesiPaz
  12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
2728293031  

Takvim Takvim

Kimler hatta?
Toplam 15 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 15 Misafir

Yok

[ Bütün listeye bak ]


Sitede bugüne kadar en çok 219 kişi Paz 30 Tem. 2017 - 2:49 tarihinde online oldu.

Spor Dalları-2

Aşağa gitmek

Spor Dalları-2 Empty Spor Dalları-2

Mesaj tarafından dahidebullu C.tesi 20 Eyl. 2008 - 14:50

ATLETİZM:

İnsanoğlunun yaptığı en eski spor dallarından biri. Fiziksel güç, dayanıklılık, çeviklik, hız gibi nitelikler gerektiren; koşu, yürüyüş, atma ve atlamalardan oluşan çalışmalar, etkinlikler, oyun ve yarışmaları ifade eder. Antropologlar, sosyologlar ve spor araştırmacılarının belirlediklerine göre, insanoğlu çok eski çağlarda yaşama mücadelesi verirken atletizme başladı, Vahşi hayvanların saldırısından kaçmak ya da karnını doyurmak üzere avlayacağı hayvanları kovalamak için koşmayı öğrendi. Kendisini korumak için önce taş, daha sonra mızrak atma tekniklerini geliştirdi. Antik çağda düzenlenen olimpiyat oyunlarının ana yarışma dalını da atletizm oluşturdu. Bilinen ilk olimpiyat şampiyonu M.Ö. 776'da yapılan ilk olimpiyatın 200 metre birincisi Elisle Corebus oldu. Buna paralel olarak KIR KOŞULARI, YOL KOŞULARI, PİST KOŞULARI'dır.



BASKETBOL:

Topu yerden 3.05 metre yükseklikteki bir çemberden geçirmeye çalışan beşer kişilik takımların elle oynadıkları oyun.
Basketbol, aslen Kanadalı olan ve 39 yılını Amerika'da spor öğretmenliği yaparak geçiren Dr. James Naismith tarafından bulundu.
İlk basketbol maçı 20 Ocak 1892 günü Springfield YMCA dershanesinde spor salonunda oynandı. Naismith oyunun esaslarını 13 ana maddede topladı. Ülke içindeki işbirliği ile bu oyun iki yıl içinde tüm Amerika'ya yayıldı. Amerikanlı askerler birinci dünya savaşın sırasında basketbol un Avrupa'ya yayılmasında büyük rol oynadılar.



BİNİCİLİK:

At terbiyesi, engel atlama, kros gibi ana bölümlerden oluşan bayan ve erkek sporcuların bir arada yarıştığı olimpik atlı spor dalı.
Binicilik sporunun tarihi, İnsanın atı ehlileştirerek binmeye başladığı ilk çağlara dayanır. 4 bin yıllık geçmişiyle en eski spor dallarından biri olarak kabul edilir. M.Ö. 688'de Yunanlılar Iskitler'den öğrendikleri biniciliği "araba yarışları" biçiminde olimpiyat yarışma programına aldılar. 16.yy'da ilk binicilik okulu İtalya'nın Napili kentinde açıldı. At ve binicilik, İslam dünyasında özellikler Türkler arasında önemli bir yer tuttu. Osmanlı İmparatorluğu döneminde köyden büyük şehirlere kadar hemen her kesimde binicilik yarışmaları düzenlendi. Sultan Abdülaziz düzenlediği yarışlar sayesinde bu spor dalına verilen önemi arttırdı. 1913'te Mahmut Şevket Paşa, Sipahiocağı'nı kurdular. Bu ocak sayesinde özellikle ordu, biniciliğimizin en önemli kaynağı haline geldi.



BİSİKLET:

İnsan gücünü ise çeviren, pedal veya benzeri bir mekanizma ile çalışan iki tekerlekli motorsuz taşıt aracıyla, özel pistte, yolda veya açık arazide ferdi ve takım halinde yapılan spor dalı. 19.yüzyılda ortaya çıkan ilk bisiklet örnekleriyle başladı. 1690'da Fransız asilzadelerden Sivrac'ın yaptığı ve "Celerifere" adını verdiği iki tahta tekerlekli pedalsız bisiklettir. 1834'te İskoç Kirkpatrick McMillan pedalı icat etti. 1866'da bisiklet yaygınlaşmaya başladı. Bisiklet 1896 da ilk olimpiyatlarda yer aldı. Saate karşı yarış ise 1900'de yapıldı ve halen yarışma olarak kabul edilir.



BOKS:

Özel eldiven takılmış, kilolarına göre sınıflandırılmış, iki kişinin, ring adı verilen kare biçimindeki bir alanda yumruklarıyla vuruşarak birbirlerine üstünlük sağladıkları, amatör veya profesyonel olarak oynanan oyun. En eski spor dallarından biri olan boksun 5 bin yıllık geçmişi vardır. Önceleri askeri amaçlarla, yakın yakın dövüş tekniklerinden biri olarak boks özellikle jimnazyumlarda gençlere öğretiliyordu. Daha sonra güreşin bir parçası olarak spordaki yerini almaya başladı. M.Ö. 2500 yıllarında boks'un bir spor mücadelesi biçiminde uyguladığı, Mezopotamya'da Bağdat yakınlarında bulunan tabletlerdeki kabartmalardan da anlaşıldı. Boks'un temelleri İngiltere'de atıldı. 17.yy'da İngiliz'ler vuruş biçimlerini belirlediler. Şiddet unsurlarını azaltarak olayın sportif yanını geliştirdiler.



CIMNASTIK:

Atletizm ve gösteri niteliklerini taşıyan, vücudun esnekliğine, çevikliğine dayalı çeşitli ritmik-artistik hareketlerden oluşan, bayanlar ve erkeklerin yaptığı aletli-aletsiz spor dalı. Cimnastik sporunun kökleri tarih öncesi eski çağlara kadar uzanır.
Sosyologlar, insanoğlunun maymunlardaki çevikliğe özenerek ilk cimnastik hareketlerini taklit yoluyla gerçekleştirdiğini belirtirler. Cimnastik, Cin, Pers, Hindistan, Yunan ve Roma uygarlıklarında da önemli yer tutar. Bugünkü modern cimnastiğin temelleri 18.yy'da Almanya'da atıldı. Modern cimnastik, Atina'da düzenlenen 1896 olimpiyatlarından itibaren olimpiyat programlarına alındı.



ÇİM HOKEYİ:

Futbol alanı büyüklüğünde bir alanda, on birer kişilik takımların sopalar yardımı ile topu kaleye sokmak için mücadele ettikleri spor dalı.
Çim hokeyi, futbolla, buz hokeyinin bir karışımıdır. Bu iki spor dalı kadar popüler olmasa da Batı Avrupa'da da bayanlar arasında, Asya ülkesinde de erkekler arasında hayli yaygındır. Bu oyunun ilk olarak eski Yunan'da oynandığı, bugünkülere benzer kurallarının da Persler tarafından konduğu sanılmaktadır. Hokeyi İngilizlerden öğrenen Hintli ve Pakistanlılar, günümüzde bu spor dalında üst sıralarda yer almaktadır. 1908'den bu yana olimpiyatlarda yer alır. (1924 hariç).

ESKRİM:

Kılıçla dövüşme sanatının çeşitli kategorilere ayrılarak ve teknolojik gelişmelerden yararlanarak uygulanmasına dayalı bayan ve erkek sporu. 1896'dan bu yana olimpiyat programlarında yer alan eskrimde İtalyan, Fransız ve Macar sporcular önemli başarılar elde ettiler.
1928'den 1960'a kadar olimpiyat şampiyonluğunu kimseye kaptırmayan tek ülke Macar'lardır.



FUTBOL:

On birer kişilik iki takım arasında oynanan, küre biçiminde özel bir topun eller kullanılmadan ayak, kafa ve vücudun öteki kısımlarıyla vurularak rakip kaleye sokulmasına dayalı bir spor dalı.
Futbol çağımızın en çok sevilen sporu olarak kabul edilir. Futbolun geçmişi M.Ö. 3000 yıllarına kadar dayanır. Çin'de imparator Huang Ti döneminde (M.Ö. 2697), askerlerin savaşa hazırlık amacıyla Tsu-Cuhu adıyla bir tur futbol oynadıkları, yazılı belgelerden anlaşılır. Bu topun deriden yapılmış, yuvarlak topun, iki kazık arasından geçirilmesine dayanıyordu. Bugünkü modern futbolun kaynağı İngiltere oldu. İngilizler 12.yy'dan itibaren futbol oynamaya başladılar. II Edward tarafından 1314 yılında yasaklandı. 17.yy'a kadar futbol hep gizli oynandı. Futbolculara da halk tarafından hep kötü gözle bakıldı. Kral II.Charles döneminde serbestçe oynanmaya başlamış. 1863 yılında futbol kuralları üzerinde kesin anlaşmaya varıp İngiltere Futbol Federasyonunu kurdular. Bu tarihten sonra da Avrupa ülkelerine ve bütün dünyaya yayıldı. Modern futbol 19.yüzyılın sonlarında Türk toplumunda oynanmaya başladı. Şu an oldukça ilgi duyulan futbol, hemen hemen tüm spor dallarından önce gelir. Türkiye milli maçlarında vermiş olduğu karşılaşmalarda, bir çok başarıya imza atmış bulunmaktadır.



KANO:

Akarsularda zamanla olduğu gibi, güç doğa koşularıyla da mücadele etmeye dayanan ve küçük bir tekneyi tek kürek yardımıyla hedefe ulaştırma prensibi üzerine kurulu spor dalı. Kano, bir olimpiyat sporu olarak çok çeşitli teknelerle yapılır. Bu sınıflar kano ve kayak olmak üzere iki kategoriye ayrılmış olup, kanolara "Canadians" da denir. Kanolar Kızılderililerin teknelerinden doğmuştur.

KÜREK:

İnsanoğlunun denizler ve akarsularla basit araçlar kullanarak mücadelesini temel alan bir spor dalıdır. Küreğin ilk kez ne zaman ve kimler tarafından kullanıldığı tam olarak bilinmiyor. Ancak tarihsel kaynakların çoğu, küreğe benzer gereçlerin ilk olarak Akdeniz'de görüldüğünü, ilk kürek yarışmasının da Mısır'da Nil Nehri üzerinde yapıldığını öne sürerler. İlk kürek yarışı 1715 yılında İngiltere'de Thames Nehri'nde yapıldı. 1900 Paris Olimpiyatlarından beri olimpiyat programında yer alır.



KIŞ SPORLARI:

Zorlu doğa koşullarına karşı, insanoğlunun çeşitli araçlar yardımıyla kar ve buz üzerinde hareket etmesine dayalı spor dalı.
Kayak, kış sporlarının temelini oluşturur. Isvec'li arkeologların yaptığı kazılar, kayak sporunun en azından dört bin yıllık bir geçmişi olduğunu kanıtladı. 205 cm boyunca, orta yerindeki genişliği 15 cm olan kayakların cam ağacından yapıldığı anlaşıldı, M.S. 526-559
yıllarında Procopios'un yazılarında kayak müsabakalarına yer verildiği görüldü. 1891'de Avusturyalı Zdarsky (1874-1946) ilk spor kayağını yaptı. 1892'de Almanya, 1894'te Avusturya ve 1901 yılında Fransa'da başlayan kayak müsabakaları giderek kış sporları içine girdi.

OKCULUK:

Kökeni insanoğlunun avcılık günlerine dayanan, oku bir yay aracılıyla hedefe göndermeyi amaçlayan spor dalı. Okçuluk ilk kez 1904 yılında olimpiyat programına alındı. Bu branşta ilk dönemlerde Fransa, Belçika ve İngiltere başarılı sonuçlar almış, daha sonraki dönemlerde Amerika, Sovyetler Birliği, Iskandinav ülkeleri ve İtalya bu ülkeleri izlemiştir.



YELKEN:

İnsanoğlunun suyun kaldırma kuvvetinden istifade ederek kullandığı teknelere rüzgarın enerjisini de eklemesiyle oluşan ve önceleri bir ulaşım biçimiyken sonra doğayla mücadelenin ağır bastığı bir faaliyet halene gelen spor dalı. Özellikle açık denizlere kıyısı olan ülkelerin benimsediği yelkenli tekneler, ulaşım ve savaş amaçlarıyla da kullanıldı. Yelkenli bir spor dalı olarak benimseyen ilk ülke İngiltere'dir. 1693 yılında Seamark Cub adında bir kulübün kurulmasından sonra yelken sporu dünyanın diğer ülkelerine de yayıldı.



YÜZME:

İnsanoğlunun ilk çağlardan bu yana doğaya uyum sağlayabilmek için ihtiyaç duyduğu aktivitelere dayalı spor dalı. Önce hayvanların hareketlerini izleyen, sonra da suyun içinde kol ve bacaklarını içgüdüsel bir biçimde kımıldatan insan, kısa sürede yüzmeyi öğrendi.
Ancak bu aktivitenin organize bir yarış biçimi haline gelmesi 19. yy'a rastlar Bununla birlikte bazı tarih kitaplarının Japonya'da yüzme yarışlarının çok daha eskilere dayandığını, 1603'te Japonların ilk ulusal yarışmayı düzenlediklerinden söz eder.
Yüzme sporuna Avrupa kıtasında öncülük eden İngiliz'lerdir.
dahidebullu
dahidebullu
Doçent
Doçent

Mesaj Sayısı : 130
Kayıt tarihi : 02/09/08
Yaş : 31

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz