Arama
En son konular
Mayıs 2024
Ptsi | Salı | Çarş. | Perş. | Cuma | C.tesi | Paz |
---|---|---|---|---|---|---|
1 | 2 | 3 | 4 | 5 | ||
6 | 7 | 8 | 9 | 10 | 11 | 12 |
13 | 14 | 15 | 16 | 17 | 18 | 19 |
20 | 21 | 22 | 23 | 24 | 25 | 26 |
27 | 28 | 29 | 30 | 31 |
En iyi yollayıcılar
Osman | ||||
aligazian | ||||
mehmetgazi | ||||
dahidebullu | ||||
roseten | ||||
adrian | ||||
clementine | ||||
xay | ||||
karakol | ||||
lütfiye ünal |
Kimler hatta?
Toplam 3 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 3 Misafir :: 1 Arama motorlarıYok
Sitede bugüne kadar en çok 219 kişi Paz 30 Tem. 2017 - 2:49 tarihinde online oldu.
Mimar Sinan
1 sayfadaki 1 sayfası
Mimar Sinan
Kayseri'nin Ağırnas köyünde 15 Nisan 1489 tarihinde doğduğu tahmin edilmektedir.
1511'de Yavuz Sultan Selim zamanında devşirme olarak İstanbul'a geldiği ifade edilir, ancak kesin değildir. Rum asıllı olduğu söylenmesine karşın, cumhuriyetin ilk yıllarında yapılan antropolojik araştırma, Türk olduğunu ortaya çıkarmıştır.
Mimar olarak Yavuz Sultan Selim'in Mısır seferine katıldı. 1521 yılında Kanuni Sultan Süleyman’ın Belgrad seferinde yeniçeri olarak yer aldı. 1522’de Rodos Seferine Atlı Sekban olarak katılıp, 1526 Mohaç Meydan Muharebesi'nden sonra, gösterdiği yararlıklar sebebiyle takdir edilerek Acemi Oğlanlar Yayabaşılığına (Bölük Komutanı) terfi ettirildi.
Sinan, 1533 yılında Kanuni Sultan Süleyman’ın İran Seferi sırasında Van Gölü'nde karşı sahile gitmek için iki haftada üç adet kadırga yapıp donatarak büyük itibar kazandı. İran seferinden dönüşte, Yeniçeri Ocağında itibarı yüksek olan Hasekilik rütbesi verildi. Bu rütbeyle 1537 Korfu, Pulya ve 1538 Moldavya seferlerine katıldı. 1538 yılında Hassa başmimarı oldu.
Sinan’ın mimarbaşılığa getirilmeden evvel yaptığı üç eser dikkat çekicidir. Bunlar Halep’te Husreviye Külliyesi, Gebze’de Çoban Mustafa Külliyesi ve İstanbul’da Hürrem Sultan için yapılan Haseki Külliyesidir.
Sinan’ın mimarbaşı olduktan sonra verdiği üç büyük eser, onun sanatının gelişmesini gösteren basamaklardır. Bunların ilki İstanbul'daki Şehzade Camii ve külliyesidir. Dört yarım kubbenin ortasında merkezi bir kubbe tarzında inşa edilen Şehzade Camii, daha sonra yapılan bütün camilere örnek teşkil etmiştir.
İstanbul Süleymaniye Camii, Mimar Sinan’ın İstanbul’daki en muhteşem eseridir. Kendi tabiriyle kalfalık döneminde, 1550-1557 yılları arasında yapılmıştır.
Sinan’ın en büyük eseri ise 80 yaşında yaptığı ve "ustalık eserim" diye takdim ettiği Edirne’deki Selimiye Camiidir (1575).
Mimar Sinan, mimarbaşı olduğu sürece birbirinden çok değişik konularla uğraştı. Zaman zaman eskileri restore etti. Bu konudaki en büyük çabalarını Ayasofya için harcadı. 1573’te Ayasofya’nın kubbesini onararak çevresine, takviyeli duvarlar yaptı ve eserin bugünlere sağlam olarak gelmesini sağladı.
Eski eserlerle abidelerin yakınına yapılan ve onların görünümlerini bozan yapıların yıkılması da onun görevleri arasındaydı. Bu sebeplerle Zeyrek Camii ve Rumeli Hisarı civarına yapılan bazı ev ve dükkanların yıkımını sağladı.
İstanbul caddelerinin genişliği, evlerin yapımı ve lağımların bağlanmasıyla uğraştı. Sokakların darlığı sebebiyle ortaya çıkan yangın tehlikesine dikkat çekip bu hususta ferman yayınlattı. Günümüzde bile bir problem olan İstanbul’un kaldırımlarıyla bizzat ilgilenmesi çok ilgi çekicidir.
Mimar Sinan 84 cami, 52 mescit, 57 medrese, 7 darül-kurra, 20 türbe, 17 imaret, 3 darüşşifa (hastane), 5 su yolu, 8 köprü, 20 kervansaray, 36 saray, 8 mahzen ve 48 de hamam olmak üzere 365 eser vermiştir. Büyükçekmece Köprüsü üzerinde kazılı olan mührü şöyledir: Elfakiru Hakir Ser Mimaranı Hassa.
Eserlerinin bir kısmı İstanbul’dadır. 17 Nisan 1588'de İstanbul'da vefat eden Mimar Sinan, Süleymaniye Camii'nin yanında kendi yaptığı sade türbeye gömüldü.
1511'de Yavuz Sultan Selim zamanında devşirme olarak İstanbul'a geldiği ifade edilir, ancak kesin değildir. Rum asıllı olduğu söylenmesine karşın, cumhuriyetin ilk yıllarında yapılan antropolojik araştırma, Türk olduğunu ortaya çıkarmıştır.
Mimar olarak Yavuz Sultan Selim'in Mısır seferine katıldı. 1521 yılında Kanuni Sultan Süleyman’ın Belgrad seferinde yeniçeri olarak yer aldı. 1522’de Rodos Seferine Atlı Sekban olarak katılıp, 1526 Mohaç Meydan Muharebesi'nden sonra, gösterdiği yararlıklar sebebiyle takdir edilerek Acemi Oğlanlar Yayabaşılığına (Bölük Komutanı) terfi ettirildi.
Sinan, 1533 yılında Kanuni Sultan Süleyman’ın İran Seferi sırasında Van Gölü'nde karşı sahile gitmek için iki haftada üç adet kadırga yapıp donatarak büyük itibar kazandı. İran seferinden dönüşte, Yeniçeri Ocağında itibarı yüksek olan Hasekilik rütbesi verildi. Bu rütbeyle 1537 Korfu, Pulya ve 1538 Moldavya seferlerine katıldı. 1538 yılında Hassa başmimarı oldu.
Sinan’ın mimarbaşılığa getirilmeden evvel yaptığı üç eser dikkat çekicidir. Bunlar Halep’te Husreviye Külliyesi, Gebze’de Çoban Mustafa Külliyesi ve İstanbul’da Hürrem Sultan için yapılan Haseki Külliyesidir.
Sinan’ın mimarbaşı olduktan sonra verdiği üç büyük eser, onun sanatının gelişmesini gösteren basamaklardır. Bunların ilki İstanbul'daki Şehzade Camii ve külliyesidir. Dört yarım kubbenin ortasında merkezi bir kubbe tarzında inşa edilen Şehzade Camii, daha sonra yapılan bütün camilere örnek teşkil etmiştir.
İstanbul Süleymaniye Camii, Mimar Sinan’ın İstanbul’daki en muhteşem eseridir. Kendi tabiriyle kalfalık döneminde, 1550-1557 yılları arasında yapılmıştır.
Sinan’ın en büyük eseri ise 80 yaşında yaptığı ve "ustalık eserim" diye takdim ettiği Edirne’deki Selimiye Camiidir (1575).
Mimar Sinan, mimarbaşı olduğu sürece birbirinden çok değişik konularla uğraştı. Zaman zaman eskileri restore etti. Bu konudaki en büyük çabalarını Ayasofya için harcadı. 1573’te Ayasofya’nın kubbesini onararak çevresine, takviyeli duvarlar yaptı ve eserin bugünlere sağlam olarak gelmesini sağladı.
Eski eserlerle abidelerin yakınına yapılan ve onların görünümlerini bozan yapıların yıkılması da onun görevleri arasındaydı. Bu sebeplerle Zeyrek Camii ve Rumeli Hisarı civarına yapılan bazı ev ve dükkanların yıkımını sağladı.
İstanbul caddelerinin genişliği, evlerin yapımı ve lağımların bağlanmasıyla uğraştı. Sokakların darlığı sebebiyle ortaya çıkan yangın tehlikesine dikkat çekip bu hususta ferman yayınlattı. Günümüzde bile bir problem olan İstanbul’un kaldırımlarıyla bizzat ilgilenmesi çok ilgi çekicidir.
Mimar Sinan 84 cami, 52 mescit, 57 medrese, 7 darül-kurra, 20 türbe, 17 imaret, 3 darüşşifa (hastane), 5 su yolu, 8 köprü, 20 kervansaray, 36 saray, 8 mahzen ve 48 de hamam olmak üzere 365 eser vermiştir. Büyükçekmece Köprüsü üzerinde kazılı olan mührü şöyledir: Elfakiru Hakir Ser Mimaranı Hassa.
Eserlerinin bir kısmı İstanbul’dadır. 17 Nisan 1588'de İstanbul'da vefat eden Mimar Sinan, Süleymaniye Camii'nin yanında kendi yaptığı sade türbeye gömüldü.
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Cuma 9 Ocak 2009 - 20:19 tarafından clementine
» ....
Paz 23 Kas. 2008 - 20:37 tarafından karakol
» Tuvalet Konuşmaları
Paz 16 Kas. 2008 - 15:35 tarafından aligazian
» Cehennem Sloganları
C.tesi 15 Kas. 2008 - 23:21 tarafından aligazian
» Karınca
Ptsi 10 Kas. 2008 - 20:58 tarafından aligazian
» PES 2009
Paz 9 Kas. 2008 - 15:49 tarafından aligazian
» Atmosferde süper sera gazı
C.tesi 8 Kas. 2008 - 16:25 tarafından dahidebullu
» HIV virüsü tek bir hücrede bile hayatta kalabiliyor
C.tesi 8 Kas. 2008 - 16:23 tarafından dahidebullu
» Küresel ısınmayı durduran kaya
C.tesi 8 Kas. 2008 - 16:21 tarafından dahidebullu