KENEDE İSRAİL PARMAĞI VAR!!!

[adrian]

Kendisi de doktor olan CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman, ölümcül KKKA virüsü yayan kenelerin Türkiye’ye karşı 'biyo-terörizm ajanı' olarak kullanıldığı yönündeki söylentileri destekleyen bir açıklama yaptı.

Bolu'lu şuurlu bir vatandaş, her hafta salı geceleri 15–20 araçla Esentepe bölgesine gelen, tek tip elbise giymiş 40–50 kişilik İsrail'li kadın gruplarının, kene vakalarıyla yakın bağı olabileceğini ileri sürmüş, biyolojik saldırı ihtimali nedeniyle Sağlık Bakanlığı’ndan araştırma yapılmasını istemişti.

Şuurlu bir gazete ise 'Bunlar Mossad ajanı mı?’ diye sür manşet atmıştı.

Bu şüphe üzerine İsrail'li yetkililer bir açıklama yapmış, Bolu’da uzun süredir görünen kadınların İsrail firması Geographical Tours ve Türkiye’den Pastoral Turizm Equinox Travel şirketinin, Gerede-Safranbolu-Amasra-Cide-Pınarbaşı-Ilgaz güzergâhında arazi araçlarıyla düzenlediği 'Queen Of The Black Sea' isimli yarışmanın katılımcıları olduğunu söylemişti.

Bu yarışmacılar güya araç kullanma, takım oyunu ve yön bulma becerilerini geliştiriyorlardı.

Ve bunu yapa yapa Türkiye’de yapmışlardı, sanki başka ülke kalmamıştı...!?

Bolu'lu şuurlu vatandaşımızın bu açıklamalarıyla kene vakalarının görülmeye başlamasının arasındaki zaman yakınlığı geriye bakıldığında şimdi daha iyi görünüyor.

Mısır’a Mısırlıların soyu kurusun diye, erkeklerin belden aşağısına radyasyon yayan nükleer kemerlerden veren,

Gazze’deki Filistinli gençlere AIDS virüsü bulaştıran İsrail, Türkiye’de neden böyle bir şey yapmasındı?

Yıllar önce Filistin’de ele geçirilen afrodizyaklı cikletlere(sakızlara) Kahire’deki bir laboratuvarda yapılan testler sonucunda yoğun miktarda projesteron hormonu tespit edilmişti.

Bu hormon kadınlarda hamileliği önlüyordu.

Filistin yönetimi sadece El Halil’de 200 ton ciklete(sakıza) el koydu.

Yani İsrail’in tarihi alt yapısı keneyi başımıza bela etmeye müsaitti.

Ölümcül hastalığın ilk kez 1944 yılında Sovyet - Alman savaşı sırasında Kırım'da görülmesi,

Ve bu mikrobun Sovyetler tarafından Kırım -Tatar nüfusunu kırmak için keneler yoluyla bulaştırılmış olması ihtimali de olayın farklı bir gerçeğiydi.

“Antalya'nın Manavgat ilçesinde kene ısırması nedeniyle hastaneye sevk edilen Gülşen Aslan'a Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı tanısı konuldu.

Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edilen 26 yaşındaki Gülşen Aslan'ın durumu ciddiyetini koruyor.

KKKA hastalığının turizmin başkenti Antalya'da görülmesi ise turizmcileri endişelendiriyor”.

İşte size bir gazete haberi.

Yani istenilen hedefe biraz daha varılmıştı.

Kuş gribi hastalığı yüzünden kenelerin en büyük düşmanı olan tavukların itlaf edilmesi üzerinde konuşulması gereken diğer önemli olaylar.

Velhasıl kelam;

İsrail’in genetiği bozulmuş tohumlarla insanların DNA’sına kadar hastalık bulaştırdığı artık su götürmez bir gerçek.

Birçok Avrupalı devletin ülkemizin çeşitli yerlerinde organik tarım bahçeleri kurması bunun en büyük kanıtı sayılır.

Yani;

Siyonist İsrail keneyi başımıza bela etmiştir